Ormanya, Kocaeli

Merhabaa, herkesin iyi olduğuna kalpten inanarak yine bayadır ara verdiğim bloğuma dönüş yapmış bulunuyorum… Bu yazıda hem sohbet tadında hem gitmeyenlerin bilmesini istediğim bir yeri sizlerle paylaşmaktan çok mutluyum!

Batıda ulaşımı en kolay yerlerden olan ve büyükten küçüğe giden herkesin eğlenceli bir gün geçireceği “Ormanya” gezimden bahsetmek istiyorum. Hem de ikinci gezi yazım olacak. Daha nicelerini yazacağıma inanıyorum, buradan okuyup görmek isteyenlerin de gideceği daha güzel yerler olur umarım…

Yalova’dan yola çıktığımız için ara sıra yükseltili olsa da genel olarak düz bir yoldan kolaylıkla ulaşım sağladık. Zaten amacımız bulunduğumuz yerdeki en yakın rotaları keşfetmekti… Genelde hafta sonu gibi kısa bir zaman içinde plan yaptıysanız yaşadığınız yere yakın olup görmediğiniz yerlere gitmenizi tavsiye ederim. Bazen aman burada ne olabilir ki dediğimiz yerlerde çok güzel ayrıntıları olan görmeye değecek alanlar keşfedebiliyoruz… Zaten bana göre ülkemizin dört bir yanı cennet.

Ormanya kendi başına oluşturulmuş kocaman bir alan. Bu da aslında oraya direkt gidişi kolaylaştırıyor. Girişte ücret yok sadece araçlar için otopark ücreti alınıyor. (25 tl ama zaman sınırı yok) İlk karşılaşacağınız yer ters ev oluyor, içi klasik ters ama ben evin kendisinin de ters olduğunu bilmiyordum; içeride bir süre dolaştıktan sonra başım dönmeye başladı 🙂 Güzeldi biz denedik ama görülmese bir şey kaybetmezsiniz o yüzden tercih size kalmış. Ters evin ücreti 30 Tl kişi başına alınıyordu.

Daha sonra Ormanya’ nın girişi var. Orada karavan alanı da bulunuyor konaklamak için ayrı bir alan. Ama oraya gitmediğimiz için hakkında bilgim yok. İlgilenenler ayrıca araştırma yapmalı.
Ormanya’ nın içini gezmek için de ücret alınmıyor. Biz baya şaşırmıştık bu kadar büyük bir alana giriş ücreti almamalarına, umarım böyle devam eder.

İçeride hayvanat bahçesi, yürüyüş yolları, hobbit evleri, mesire alanı, kütüphane gibi ayarlanmış bir dinlenme alanı, fanus tasarımlı oturma alanı ve çok geniş bir orman; bitki, hayvan kısaca canlı çeşitliliği vardı… Benim en sevdiğim yanı da buydu. Aileler ise çocuklarını gezdirmeye gelmişlerdi. Çoğu insan da biz gibi gitmişken pikniklerini yapmışlardı… Eğer yanınızda yiyecek getirirseniz rahatlıkla piknik yapılacak geniş alanlar ve çardakları var. Zaten anayol kenarında olduğu için temel ihtiyaçlarınızı yanınızda getirmeniz daha sağlıklı olacaktır.

Hayvanat bahçesinde maymun, rakun, birçok lama türü, deve, kuş türleri, ördek, leylek, keçi türleri, hindi gibi hayvanlar bulunuyordu. Biz, maymunlar ve rakunlar çok hareketli olduğu için onlarla çok zaman geçirdik hem tatlı olup hem de yüzlerini göstermedikleri için başında baya bekledik. Farklı hayvanları merak edip gelmişken görmek isteyenler için iyi bir seçenek…

Hayvanların kapalı tutulmasına karşı olsam da onları gördüğüme mutlu oldum. Bazı hayvanlar çok yaşlıydı ama iyi bakılıyordu bence, yine de başka bir seçenekte kendi doğal alanlarında olmaları daha iyi olabilirdi… Çocuklar açısından çok güzel bir aktivite hayvanları yakından tanıyorlar, deneyimleyerek öğrenebiliyorlar. Ama aileler daha meraklı gibi geldi bana gözlemlerimde 🙂

Çok büyük bir alan olsa da içerisi bakımlı ve ödül almış bir yer. Girişte görebilirsiniz. Tabelaları sayesinde içeride rahatça geziliyor. Biz çok oyalandığımız için çok yorulduk ve pikniğe geçtik geziden sonra yürüyüş yolları kalmıştı. Hobbit evlerine gitmeden önce kütüphane gibi bir alan var. Ağaç kavuklarına kitaplık tasarımı yapmışlar. Görsel olarak çok hoştu. Bence sadece o alanlarda değil otobüs durakları, dinlenme tesisleri, çocuk parkları gibi yerlere de bu tarz kitaplıklar koyulsa çok hoş olur diye düşündüm. Ama ülkede okuma oranı düşük olduğu için ne kadar ilgi görür bilemeyeceğim…

Ben atmosferini çok beğendim. Tabiatın içinde kendine has bir alan yaratmışlar. Canlı çeşitliliğini olabildiğince bozmadan o alanı yaratabilmelerine çok sevindim. Her şeyin lüks görünmesinden ziyade yaşam alanını bozmadan restore edebilmelerini daha çok seviyorum. Genellikle insan eli ile yapılandan çok doğalı bozulmamış alanları gezmeyi daha çok severim.

Kitapların bulunduğu yerde, çocuk kitapları, dünya klasikleri, İslami kitaplar vb. birçok alana yer vermişler. Ben de “İnsan ne ile yaşar?” kitabını seçtim. Zaten okuduğum bir kitap olduğu için orada gezerken bana hissettirdiklerini anlamlandırıyordu sanki. Ama uzun kalanlar için kitap okumaya vakit olabilir. Genelde fotoğraf çekilmek için güzel bir konsept oluşturmuşlar. Hemen arka kısmında da fanus oturma alanı vardı ama çok kalabalık olduğu için oturmaya fırsat kalmıyor. Pazartesi kapalı ama hafta içi bir gün tercih edilmesi hafta sonuna göre daha serbest gezilebilir belki. Kalabalık olmasına rağmen biz keyif aldık.

Hobbit evleri istisnasız en güzel yeriydi sanırım. Ben evleri çok beğendim hatta daha geniş bir kesime yayılsa ve evler çoğaltılsa daha rahat gezilebilirdi. Çünkü herkes evlerle fotoğraf çekilmek için saldırmaya çalışıyor gibiydi…


Birkaç fotoğraf çekildik aynı zamanda ben de kalabalık arasında boş kalan her evi Nazlı ile çekmeye çalıştım, tam bir savaş alanı 😀 Yine de biraz daha geniş alana yapılsa fena olmazdı…

Aralarda köprüler ve dereler vardı, dikkat kurbağa çıkabilir. 🙂 Bolca kuş sesi ve çok geniş bir alanı geyikler ve ceylanlara ayırmışlardı. Onlar o kadar tatlıydı ki sanırım boynuzlarını düşürme zamanlarına denk gelmişiz, neredeyse çoğunun boynuzu tekti. Geyiklerde ceylanlarda tellerin arasından size kendini sevdirip onlara dokunmamıza izin veriyor. Benim en sevdiğim deneyim bu oldu, en son Noel Baba’nın geyiğini falan hayalimde canlandırıyordum çünkü…

Hayvanların insanlara veya kendine zarar vermelerini engellemek için önlemler yeterliydi. Zaten hiçbir şeye çok fazla yaklaşamıyorsunuz. Gerekli koruma önlemleri alınmıştı. Büyük bir ormana girmenin keyfi bir başka insan gezerken kendini ilk çağda gibi hissediyor. Biz gezi sonunda enerjimiz düştüğü için artık piknik yapmaya geri gelmiştik. Girişe yakın piknik alanı da var içeride oturabileceğiniz çardaklarda var, çok büyük bir alan olduğu için wc’ de var.

Genel olarak ben beğendim hem ücretsiz bir deneyim yaşamak isteyenlerin hem de aile, arkadaş, çoluk çocuk eğlensin diyenlerin uğraması gereken bir nokta. Bu kadar büyük bir alanı gezmemize rağmen benim aklımda kalan kısım sanırım geyiğin boynuzunu ellemek olacak. Bir şeyi sadece görmek değil gerçekten deneyimlemeyi ve bana ifade ettirdiklerini seviyorum…


Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s