Yaratıcılık içimizde olsa da olmasa da, sonradan keşfedilse de körelen ve üzerine düşülmediği taktirde tekrar pratik isteyen bir özelliktir. Bu yüzden hayatın günlük karmaşasında ve stresinde yaratıcılıktan eser kalmadığı dakikalar yaşayabiliyoruz.
Bu sürecin içine belli etmenler dahil oluyor. Bunlar genel olarak toplumda yaşanan bazı ögelerdir. Bireysel, ailesel, okulla ilgili, öğretmenle ilgili, toplumsal- kültürel, öğrenilen engeller olarak sınıflandırabiliriz.
BİREYSEL ETMENLER
Bireysel etmenler daha çok kişinin kendi içinde yaşadığı olumsuz duygular ve negatif düşüncelerinden kaynaklanır. Bunlardan biride utangaçlıktır. Utangaçlık temelde bireyin yaratıcı olması için atak yapmasını engeller ve yaratıcı potansiyelin direkt önünü keser.
Utangaçlık
▪ İçine kapanıklık
▪ Yanlış yapma korkusu
▪ Alışkanlıkları bırakamama
▪ Sorgulamadan kaçınma
▪ Hep beklenen yanıtı verme eğiliminde olması ile ilgilidir.
(Rawlinson, 1995).
AİLESEL ETMENLER
Ailesel etmenler daha çok bireyin aile üyeleriyle sağlıklı iletişim kuramamasından kaynaklanır. Çocukluk döneminde görülen bu etmenlerin bireyin yaratıcılığı üzerindeki etkisi daha yıkıcı olabilir. Okul öncesi dönemi kapsadığı için çocuğun yanıltıcı düşünceleri içselleştirmesine sebep olarak ileriki yaşlarda da yaratıcılığın önüne bir set çekmeye sebebiyet verebilir. Bunların görüldüğü etkileri su şekilde sıralayabiliriz:
▪ Aile içinde fikrinin değersiz olması
▪ Aile içinde konuşmasına fırsat verilmemesi
▪ Aile üyelerinin baskıcı olması,
▪ Aile üyelerinin yeniye ve yeniliğe tahammülünün olmaması
▪ Otoriter bir aileye sahip olması
▪ Ailenin yeterince deneyim sağlamaması
▪ Aile bireylerince çabaların görmezden gelinmesi durumlarıyla
ilgilidir.
(Dursun ve Ünüvar, 2011)

OKULLA İLGİLİ ETMENLER
Özellikle eğitim öğretim sisteminin sadece teoriden ibaret olması ve ezber tekniği ile öğretilmeye çalışılması bireylerin erken çocukluk döneminde yaratıcılıklarına engel olmasına sebep oluyor.
Sistemin getirdiği koşullar herkesi aynı standart içine sokmak istediği için yeni yaratıcı kişilerin doğmasına ve içinde yaratıcılık olan kişilerin kendini keşfetmesine engel oluyor.
▪ Okulda deneme-yanılma fırsatı sağlamayan bir müfredata
maruz kalması
▪ Okulun pasif ve bilgi aktarmaya odaklı olması
▪ Okul kurallarının yeni ve yenilikçi fikirleri kabul etmemesi
▪ Okulda yaratıcılığı destekleyecek etkinliklerin yetersizliği
▪ Okul atmosferinin görüşlere ve sorgulamaya fırsat vermemesi
▪ Okul atmosferinin farklı fikirlere değer vermemesi gibi
durumlara maruz kalmasıyla ilgilidir.
(Dursun ve Ünüvar, 2011; Gökdoğan, 2001)
ÖĞRETMENLE İLGİLİ ETMENLER
Okulla benzer etmenlere sahiptir. Öğretmen yetiştireceği nesillere bireysel olarak ilgilenip içlerindeki güçlü yönlerini bulmalarına yardım etmesi gerekirken, müfredatı öğretip sınavdan yüksek alan öğrencileri başarılı olarak nitelendiriyor, yeteneklerini görmezden gelerek hiçbir çocuğa bir anlam yüklemeden öğretmeye çalışıyorlar. Bu sistemle birlikte sadece “öğretim” kısmını yerine getirirken “eğitim” bu sistem içinde anlamını kaybetmektedir. Bu süreç içinde yaratıcı kişilikler yoluna tek başına veya keşfedilmeden ilerlemek zorunda kalıyorlar.
▪ Sınıfta deneme-yanılma fırsatı sağlanmaması,
▪ Öğretmenin yarışmacı bir sınıf atmosferini zorunlu kılması,
▪ Öğretmenin pasif ve bilgi aktarmaya odaklı olması
▪ Öğretmenin yeni ve yenilikçi fikirleri kabul etmemesi
▪ Öğretmenin yaratıcılığı destekleyecek öğretim sağlamadaki
yetersizliği,
▪ Öğretmenin yaratıcılığı modellemede yetersiz kalması,
▪ Öğretmenin farklı görüşlere ve sorgulamaya fırsat vermemesi
▪ Öğretmenin farklı fikirlere değer vermemesi gibi durumlara
maruz kalmasıyla ilgilidir.
(Dursun ve Ünüvar, 2011; Gökdoğan, 2001)
TOPLUMSAL-KÜLTÜREL ETMENLER
Hem çocukluk hem yetişkinlik dönemini kapsayan toplumsal ve kültürel etmenler; bireyler üzerinde oldukça etkilidir. Özellikle bireylerin bastırılmasına sebebiyet veren toplum kuralları, topluma aykırı davranmanın verdiği belli yaptırımlar insanların içindeki yaratıcılığı daha dışarı çıkartamadan yok ediyor.
▪ İçinde yaşadığı toplumun ve kültürün hayal etmeye ve fikir
üretmeye bakışında kısırlıkların olması
▪ Kültürün ve toplumun çocukların oyunlarında yaratıcı unsurları
nesilden nesile aktaramaması
▪ Toplum ve kültürde yaratıcı düşünme ve ürünlerin değer
görmemesi
▪ Değişime karşı olan gelenek ve görenek kurallarına sıkı sıkıya
bağlılık,
▪ Toplum ve kültürün otoriter figürlere değer vermesiyle ilgilidir.
(Coon, 1983)
ÖĞRENİLEN ETMENLER
Yaratıcılığı engelleyen öğrenilen etmenler, daha çok bireyin eşyaların kullanımı, farklı uyaranlara anlam verme, kutsallaştırılmış tabuların varlığı gibi konularda deneyimleriyle oluşmuş olan engellerdir. Aşağıda bu durumlara örnekler şu şekilde verilebilir:
▪ Bir eşyanın başka kullanımının olamayacağı fikri
▪ İlk defa görülen bir objeyi anlamlandırmada önceki
öğrenmelere göre anlam verme
▪ “Yaratıcı kişiler delidir” gibi öğrenilen tabuların varlığı
Peki yaratıcılığın önünde bu etmenler olmadığında ne oluyor?
Ailesel etmene bir örnek


Paloma moda tasarımcısı, Claude ise görsel sanatçı ve fotoğrafçı olmuştur.